6 Mart 2012 Salı

İletişim Nedir, Nasıl olmalı ve ne zaman başlar?



İletişim nedir dersek bu kavramın üzerinde birçok iletişimin tanımı yapılmıştır.
Benim için iletişim paylaşımdır, paylaşımın çok olduğu bir ortamda iletişiminde çok sağlıklı olduğu ve paylaşımın derecesine göre mutluluğun ve başarılarında bu oranda artacağı düşüncesindeyim.

Vermiş olduğum eğitimlerde, yapmış olduğum gözlemler beni bu doğrultuda 
değerlendirmeye yönlendirmiştir.  

İnsan, doğduğu günden itibaren iletişimin bir parçasıdır. Önce ağlamayı, mırıldanmayı, yüz ifadelerini ya da jestleri kullanır. Sonra etrafındaki sesleri taklit etmeyi ve daha sonra ise tek kelimeleri kullanır ve sonra da cümlelere doğru ilerler.

Açıklamayı istediğiniz fikirler karmaşık hale geldikçe, insanları etkilemede kelime seçme ve kullanım becerileriniz de buna paralel olarak artmaktadır.

Bir iletişimci olarak bu becerilerimizi hayatımız boyunca geliştirmeye devam edebiliriz.






Sizinle bir hikayeyi paylaşmak istiyorum.


Hindistan’da çok ünlü bir ressam varmış... Herkes bu ressamın yaptıklarını kusursuz kabul edecek kadar beğenirmiş... ve onu ''Renklerin ustası''anlamına gelen “RANGA ÇELERİ” olarak tanınsa da; kısaca RANGA GURU derlermiş... Onun yetiştirdiği bir ressam olan raciçi ise artık eğitimini tamamlamış ve son resmini yaparak RANGA GURU’ya götürmüş ve ondan resmini değerlendirmesini istemiş… RANGA GURU ise “sen artık ressam sayılırsın racaçi.. artık senin resmini halk değerlendirecek.” diyerek resmi şehrin en kalabalık meydanına götürmesini ve en görünen yerine koymasını istemiş. Yanına da kırmızı bir kalem koyarak halktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir yazı koymuş yanına. Racıçi denileni yapmış ve bir kaç gün sonra resmine bakmaya gitmiş ne görsün resmi nerdeyse çarpılardan gözükmüyor...Çok üzülmüş tabi. emeğini ve yüreğini koyarak yaptığı tablo kırmızıdan bir duvar gibiymiş sanki... Alıp resmi götürmüş RANGA GURUYA ve ne kadar üzgün olduğunu belirtmiş. RANGA GURU üzülmemesini ve yeniden resme devam etmesini önermiş. raciçi yeniden yapmış resmini ve yine RANGA GURUYA götürmüş... Yine resmi şehrin en kalabalık yerine koymasını istemiş ranga guru.. Ama bu defa yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde yağlı boya,bir kaç fırça ile birlikte...ve yanına insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmelerini rica eden bir yazı koymuş. Raciçi denileni yapmış ...Birkaç gün sonra gittiği meydanda görmüş ki resmine hiç dokunulmamış...Çok sevinmiş ve koşarak RANGA GURUya gitmiş ve resme dokunulmadığını söylemiş. RANGA GURU ise; “ sevgili raciçi sen birinci konumda insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşabileceğini gördün...Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı...Oysa ikinci konumda onlardan hatalarını düzeltmelerini istedin ,yapıcı olmalarını istedin ...Yapıcı olmak eğitim gerektirir… Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye kalkmadı,cesaret edemedi...sevgili raçici mesleğinde usta olman yetmez, bilge de olmalısın…emeğinin karşılığını, ne yaptığını haberi olmayan insanlardan alamazsın...Onlara göre senin emeğin hiç bir değeri yoktur...Sakın emeğini bilmeyenlere sunma ve asla bilmeyenlerle tartışma... demiş.

İletişim nasıl olmalı? Sağlıklı iletişim, geliştirilebilir olmalı, olumlu olmalı, pozitif düşüncesi ile hareket etmeli, bununla beraber gelişim paylaşımla gerçekleşir.

Her paylaşım bir katkıdır, katkıları yaparken de yapıcı olunmalıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder