İletişim Nedir?
Günümüzde özellikle insan iletişimi konusunda yapılan
bilimsel araştırmalar şaşırtıcı boyutlara ulaşmıştır. Aslında, araştırma
çalışmalarında görülen gelişme, iletişim kavramının gittikçe genişleyen
kullanım alanı ve anlamından kaynağını almaktadır. Buna bağlı olarak çok
sayıdaki bilimsel disiplin kendi alanı ile ilgilide olsa iletişim konusunda
çalışmaktadır. Örneğin; fiziksel bilimler, iletişim konusundaki çalışmalara;
sibernetik, bilgi kuramı (enformasyon kuramı) ve genel sistemler kuramının
teknik alt başlıkları bağlamında katılmaktadır. Sosyal bilimler alanında ise,
kültür olgusunu iletişim olarak nitelendiren antropologların konuya bakış
açıları ilk sırayı almaktadır.
İletişimin bir çok tanımı yapılmıştır. İletişim, Rumen’e (1984:11) göre, ister bilgiyi yaymak,
ister eğitmek, ister etkilemek ya da yalnızca anlatmak olsun, bilgi vermeye
ilişkindir, başka bir deyişle, bilgiye-yönelik davranıştır; Gerbner'a (1984:5)
göre de "insanlar arasında simgeler iletişimdir." Gabriel Rodriques
(1987) için iletişim salt bilgi yada ileti göndermeyi kapsamaz, birlikte
çalışan kişilerin etkinliklerini de koordine eder. Genel anlamda iletişim haber
veri alış-verişi değil, görüşler, olgular ve verilerin iletimi ve paylaşımını
içeren bireysel ve ortak etkinliktir (MacBride, 1988).
İletişim tanımı; İki
birim arasında birbiriyle ilişkili mesaj alışverişidir. Bu tanımda açıklanması
gereken dört kavram vardır:
- Birim;
- Birbirine ilişkin olma;
- Mesaj;
- Alışveriş.
Birim: Birim, soyut bir kavramdır.
Birbirleriyle karşılıklı mesaj alısverişi yapan insan, hayvan ya da makinenin
her birine iletişim birimi adı verilir. İletişim sadece insanlara özgü bir
olay değildir. İki kedinin karşılıklı miyavlamaları, onların iletişim içinde
olduğunu gösterir. Karşılıklı satranç oynayan iki bilgisayarın her biri, bir
--iletişim birimi-- oluşturur.
İletişim
birimleri ikiye ayrılır:
a)
Kaynak Birim: Kaynak birim, mesaj gönderen birimdir. Bu, konuşan kişi,
miyavlayan kedi ya da satranç oynayan bir bilgisayar olabilir. Adından da
anlaşılacağı gibi, kaynak birim mesajın kaynaklandığı, oluştuğu birimdir.
b)
Hedef Birim: Hedef birim ise, mesajın gönderildiği birimdir. İki kişi
konuşurken, konuşan kaynak, dinleyen ise hedef birim olur.
Birbirine İlişkin Olma : Ne var ki,
kaynak ve hedef birimler durağan olmayıp, dinamik birimlerdir. Konuşanın
dinleyici ve bir süre sonra dinleyenin konusmacı olması gibi, kaynak ve hedef
birimler sürekli fonksiyon değiştirirler. Bir başka deyişle, sadece iki
yönlülük yeterli olamaz. Alınan ve verilen mesajların birbiriyle ilişkili
olması da gerekir. Günlük yasamda yorgunluk, yanlış anlama, dikkati başka bir
konuya verme gibi nedenlerden ötürü iletişimde ilişkinlik aksayabilir. Bu tür
aksaklıklar süreklilik göstermeye başlarsa, kişinin ruhsal dengesinde bozukluk
olduğundan kuşku duyulur. Gerçekten de, akılhastalarının iletişiminde
gözlenebilen bu özellik, hastalığın derecesine türü hakkında ipucu veren en
önemli belirtilerden biridir.
Mesaj: İnsanların karşılıklı
konuşurken birbirlerine söyledikleri sözler, mesaja örnek olarak verilebilir.
Ne var ki, mesajın mutlaka sözlü olması gerekmez, sözsüz mesajlarda vardır: Yüz
ifadeleri, el kol hareketleri, oturuş ve duruş, birer mesajdır. Önce mesajın
genel bir tanımını yapalım, daha sonra ayrıntılarına inelim.
Mesaj,
kaynak birimdeki içeriğin, bir seçim sürecinden geçirilmiş ifadesidir. Kaynak
birimdeki içerik, duygusal ya da düşünsel olabilir. Bu noktada, iletişim, iki
birim arasında birbirine ilişkin mesaj alışverişidir tanımı, tüm öğeleriyle
gözden geçirilmiş bulunuyor. Simdi, iletişim modelini gözden geçirmeye hazırız.
Modeller, soyut kavramları somut simgeler ve işaretlerle belirtme imkanı
verirler. Bu nedenle, bir konunun açıkça tartışılabilmesi için, eğitim alanında
sık kullanılırlar.
çok saçma elerinize sağlik
YanıtlaSil